Sizi, Sinop Üniversitesi'nde su altı teknolojileri okuyan 22 yaşındaki Enes Aşkın Yetiş'in yolculuğunu keşfetmeye davet ediyoruz. Gönüllü olarak yaşadığı deneyimler, çevre koruma konusuna adanmış farklı bireylerle birlikte çalışmanın derin etkisini vurguluyor. Enes'in hikayesi, iş birliğinin, kişisel gelişimin ve çevre yönetimine duyulan acil ihtiyacın önemini ön plana çıkarıyor. Gönüllülerimizin dönüştürücü deneyimlerini ve gezegenimize yaptıkları olumlu katkıları kutlarken bize katılın.
Denize Duyulan Tutku
Enes için SEAL projesine katılmak, sadece bir gönüllü fırsatı değildi; deniz sevgisini endüstriyel dalgıç olarak sahip olduğu profesyonel becerileriyle birleştirme şansıydı. “Birçok insanla ekip olarak çalışmak benim için çok heyecan vericiydi,” diyor. İngilizcesini geliştirme isteği ve doğaya olumlu katkı sağlama arzusu, katılım kararının arkasındaki itici güç oldu.
Enes, Karakum, Sinop Limanı ve Sarıkum gibi farklı lokasyonlarda çeşitli etkinliklere katıldı. Enes’in yolculuğu, basit bir motivasyonla başladı: deniz sevgisi ve ona yardım etme arzusu. Su altı teknolojileri okuduğu için deniz dünyasına yabancı değil. “Çevreye yardımcı olma fikri, doğru şeyleri yapmaya odaklanmamı sağladı,” diyor. Plastik kirliliğinin deniz yaşamı üzerindeki yıkıcı etkilerini birinci elden görmek, onun için dönüm noktası oldu. “Plastikte sıkışmış canlıları görmek yürek parçalayıcı; bu, fark yaratma azmimi artırdı,” diye ekliyor.
4o mini
Çapraz Kültürel Bağlantılar
SEAL projesi, dünya genelinden bireyleri bir araya getirerek zengin bir kültürel ve düşünsel dokuma oluşturdu. “Farklı hayatlara, kültürlere ve düşüncelere sahip dünyanın dört bir yanından gelen insanlar her zaman beni heyecanlandırdı,” diyor Enes. Bu etkileşimlerin, dünyanın yalnızca çevresine odaklanmadığını gösterdiğini vurguluyor. Paylaşılan deneyimler sayesinde—ilk gün oynanan bir buz kırıcı oyunu aracılığıyla, dil engellerini aşan dostluklar kurdu. “Her şey bir buz kırıcı oyunu ile başladı; bu, birbirimizin adlarını eğlenceli bir şekilde öğrenmemizi sağladı,” diyor ve bu deneyimin ay boyunca süren bir arkadaşlık ortamı oluşturduğunu ekliyor.
“İngilizce konuşmak iletişimimiz için çok önemliydi,” diye açıklıyor, günlük etkileşimlerin dil becerilerini nasıl geliştirdiğine dikkat çekiyor. Etkinlikler sırasında sürekli grup değişiklikleri, iletişimi kolaylaştırdı ve herkesin kendini ifade etmesine ve bağlantılar kurmasına olanak tanıdı.
Enes, farklı gelenekler, adetler ve özellikle yemekler hakkında öğrenmeyi çok sevdi; bu süreçte yeni tarifler ve müzikler keşfetti. “Farklı sos tariflerini öğrenmekten ve hoşlandığım birçok şarkıyı keşfetmekten özellikle keyif aldım,” diyor.
Kirliliğin Etkilerini Görmek
Karadeniz'de dalış yaparken, Enes deniz kirliliğinin acı gerçekleriyle yüz yüze geldi. Plastik atıklar arasında mücadele eden deniz yaşamını görmek onu şaşırttı; bazı canlıların şişeler ve diğer çöplerin içinde sıkıştığını gözlemledi. “Onlara yardım etme isteği, benim en büyük motivasyonlarımdan biriydi,” diyor. “Bir balığın dev bir denizde bir şişeye sıkıştığını hayal edin; bu gerçekten yürek parçalayıcı.”
Deneyimleri, çevresel eylemin aciliyetini vurguladı. “Hatta küçük çöpler bile büyük sorunlara yol açabilir,” öğrendi. Enes, konfor arzumuzun genellikle diğer canlılar için giderek daha zor bir dünya yaratmaya yol açtığını düşündü. Bu doğaya karşı artan hassasiyeti, çevresel sorumluluklarında daha proaktif olmasına ilham verdi.
Takım Çalışması ve Dayanıklılık Dersleri
Takım projelerine katılmak, etkili planlama ve uyum sağlama gerektirir. Enes, zorluklarla karşılaşıldığında yedek planlara sahip olmanın ve çözüm odaklı bir zihniyeti korumanın önemini vurguluyor. “Öğrendiğim en önemli derslerden biri her zaman yedek planlar yapmaktır,” diyor. Problemler karşısında olumsuz düşüncelerin işe yaramadığını fark etti; sabırlı olmak ve çözüm odaklı kalmak her zaman sonunda fayda sağlıyor.
Proje aracılığıyla Enes, deniz ekosistemlerinin karmaşıklıkları hakkında içgörüler kazandı ve balık ile deniz otu kıtlığının Karadeniz’in karşılaştığı çevresel zorlukları nasıl ortaya koyduğunu belirtti. “Çok fazla balık görememek ve düz deniz tabanı yapısı, fark ettiğim ilk şeylerdi,” diyor ve bunu Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki önceki dalışlarıyla karşılaştırıyor; buralarda görünürlük ve biyolojik çeşitliliğin çok daha yüksek olduğunu belirtiyor.
Daha Fazla Eylem Çağrısı
Enes, SEAL gibi projelerin daha sık gerçekleştirilmesi gerektiğine güçlü bir şekilde inanıyor. “Bu tür girişimler, yardım etmek isteyen ama nasıl yapacağını bilmeyen insanlar için kapılar açıyor,” diye vurguluyor. Ekip çalışması, bireysel kararlılığı güçlendirmenin yanı sıra toplu etkiyi de artırıyor. “Sonuçlar bazılarına küçük görünebilir, ama gezegenimiz için önemli bir rol oynadıklarına eminim.”
Gelecek nesiller için daha temiz bir dünya bırakmanın önemini vurguluyor: “Dünyanın ve insanlığın geleceğini tehlikeye atmamak çok önemli; çünkü kirlettiğimiz alanlarda yaşıyoruz.” Eylemlerimiz ile çevrenin sağlığı arasındaki sebep-sonuç ilişkisine dikkat çekerek, daha fazla farkındalık ve sorumluluk çağrısında bulunuyor.
Yansımalar ve Gelecek Hedefleri
Enes, SEAL projesindeki bir ayını düşündüğünde derin bir minnet ve aidiyet hissi duyuyor. “Tanıştığım insanlar benim için aile gibi oldu,” diyor ve gönüllü arkadaşlarıyla birlikte geçirdiği zamanın ne kadar hızlı geçtiğini hatırlıyor. “Onları çok özlüyorum ve tekrar görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.” Bu kısa süre zarfında oluşan anılar, onun için sonsuza dek kalacak ve küresel çevre sorunlarına olan farkındalığını derinleştirecek.
Tavsiyesi net: Bu tür projelere katılmak, sosyal becerileri, kültürel bilgiyi ve dil yeteneklerini zenginleştiriyor. “Sadece bir ay geçirmiş olsak da, asla bitmesini istemediğim bir proje haline geldi,” diyerek, ortak eylem yoluyla oluşan paylaşılmış deneyimlerin ve dostlukların önemini vurguluyor.
Enes Aşkın Yetiş’in SEAL projesindeki yolculuğu, çevresel gönüllülüğün güçlü etkisini örnekliyor. Kişisel tutkuları, toplu eylemlerle birleştirerek, bireyler deniz ekosistemlerinin korunmasına anlamlı katkılarda bulunabiliyor.
Enes, SEAL gibi daha fazla girişim için savunuculuk yaparken, hikayesi her birimizin gelecek nesiller için daha sağlıklı bir gezegen oluşturma konusunda fark yaratabileceğini hatırlatıyor.
Comments